Aşırı Sıcaklardan Korunmak İçin Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Yaz aylarının gelmesi ile aşırı sıcaklar çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirmektedir. Sıcakların etkisi ile artan terleme ile su ve mineral kaybı sonucu bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri görülebilir. Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması ile vücut ısısının dengede tutulması her zaman mümkün olmayabilir. Sağlıklı beslenme ve bu konuda toplumun bilinçlendirilmesi yaz aylarında sıklıkla görülen sağlık problemlerinin azaltılmasında son derece önemlidir.
Aşırı Sıcaklardan Korunmak İçin;
- Her zamankinden daha fazla su için ve su içmek için susamayı beklemeyin.
- Bol, hafif ve açık renkli giysiler giyin.
- Serinlemek için ılık duş ve banyo yapın.
- Siz ya da bir başkası sıcağa bağlı hastalık belirtileri hissettiğinde derhal tıbbi yardım isteyin.
Yaz Aylarında Yeterli Su Tüketiminin Önemi
Su vücut için en doğal ve önemli sıvı kaynağıdır. Vücutta sıvı dengesinin sağlanması ‘hidrasyon’ olarak adlandırılır. Vücuttan kaybolan sıvının yerine konmaması sonucu vücut sıvısının azalması “dehidratasyon” olarak tanımlanır. Vücutta aşırı sıvı kaybı tehlikelidir. Özellikle bebekler ve yaşlılar dehidratasyon açısından en riskli gruptur.
Suyun vücut çalışmasındaki görevleri;
- Besinlerin sindirimi, besin ögelerinin emilimi ve hücrelere taşınması,
- Hücrelerdeki biyokimyasal tepkimelerin oluşması,
- Hücre, doku ve organ ve organ sistemlerinin çalışması,
- Metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve atılması,
- Vücut ısısının denetimi,
- Eklemlerin kayganlığının sağlanması,
- Kalsiyum, magnezyum flor gibi mineralleri sağlaması.
Sıvı gereksinmesinin karşılanmasında su başlıca tercih olmalıdır. Su enerji içermez ve en iyi şekilde hidrasyon sağlar.
Su gereksinmesi hava sıcaklığı, fiziksel aktivite ve tüketilen diyete göre değişir. Sıcak havada, fazla fiziksel aktivite yapıldığında ve diyette protein ve tuz miktarı fazla olduğunda terleme ve böbrekler yoluyla, ateşli hastalıklarda solunum yoluyla, ishalde bağırsak yoluyla su atımı artar. Bu durumda su/sıvı gereksinmesi de artar. Su kaybı sonucu plazma yoğunluğunun %1 oranında artması ile susama merkezi uyarılır ve susama duygusu gelişir. İdrar renginin koyulaşması su gereksinmesinin karşılanmadığının göstergesidir. İleri yaşlarda (65 ve üzeri) susama hissi azaldığından, bu bireyler susamadan su içmeye özen göstermelidir. Günlük önerilen toplam sıvı alım miktarı erkekler için 2500 mL ve kadınlar için 2000 mL’dir.